VAKA RAPORU

Teşhis: Maliyn lenfoma, akciğer kanseri - MG

1992 Ekim ayının başında; sol göğüs ağrısı, öksürük ve genel düşkünlükten muzdarip olan 60 yaşındaki kadın doktora başvurur. Doktor bazı spesifik ve spesifik olmayan anti romatizmal tedaviler uygular. 9 Ekim 1992'de göğüs röntgeni çekilir. Filimde; sol akciğerin alt 2/3'nü kaplayan gölge görülür ( Ek MG1 ).

Hasta 17 Ekim 1992'de Aydın Devlet Hastanesi'ne yatırılır. Muayenesinde sol akciğerin alt 2/3'ünde matite olduğu ve bu bölümün solunuma iştirak etmediği tesbit edilir. Yapılan laboratuvar tahlillerindeki bazı bulgular şöyledir: Lökosit: 27.000, eritrosit: 3.210.000, hemoglobin: 10 g/dL, parçalı nötrofil: %85, lenfosit: %13, eozinofil: %2. Ponksiyon ile 2.000mL serofibröz mayi alınır ve hasta antibiyotiklerle tedavi edilmeye çalışılır. Plevral biyopsi yapılır, materyalin histopatolojik tetkidinden sonra hastaya maliyn lenfoma teşhisi konur ( Ek MG2 ). 27 Ekim 1992'de bilgisayarlı tomografi yapılır. Tomografi sol akciğerde 30,7mm x 23,4mm büyüklüğünde bir tümör gösterir ( Ek MG3 ). Hasta İzmir Tepecik Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne gitmesi söylenerek taburcu edilir.

Üç yıl kadar önce akciğer kanserinden Dr. Özel tarafından tedavisi yapılan kocası hastayı 2 Kasım 1992'de Dr. Özel'e getirdi. Hastanın genel durumu çok düşkündü. Ancak başkasının yardımı olduğu zaman yürüyebiliyordu. Oskültasyonda sol akciğerin alt 2/3'ünde matite olduğu ve solunuma iştirak etmediği gözlendi. Dr. Özel hastanın İzmir Tepecik Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne götürülmesini söylemesine rağmen; hasta ve kocası N.O. tedavisi görmek istediklerini belirttiler. 0.3mL test dozu NOI hastanın ateşini 38.2o C'ye yükseltti. Hasta haftada altı gün günde 0.3mL NOI vurulması, dozu ateşe göre ayarlaması tavsiye edilerek gönderildi.

Hastanın durumu yavaş yavaş düzeldi. 30 Kasım 1992'de çekilen röntgen tümörde dikkate şayan gerileme gösterdi ( Ek MG4 ).

Hasta 18 Ocak 1993'te aynı gün çekilen bir röntgen ile kontrole geldi ( Ek MG5 ). Filim; tümörün tümden yok olmuş olduğunu gösteriyordu. Hasta hayatını normal olarak yaşar olmuştu ve hiçbir şikayeti yoktu. NOI vurulduktan sonra ateş de çıkmıyordu. Hastaya iki günde bir 0.3mL NOI vurulması tavsiye edilerek hasta idame tedavisine başlatıldı.

Hasta 20 Mayıs 1993'te kontrole geldi. Hiçbir şikayeti yoktu ve NOI vurulduktan sonra ateş çıkmıyordu. Hastaya N.O. tedavisini artık kesebileceği bildirildi.

11 Temmuz 1994'te çekilen takip röntgeninde patolojik bulgu yoktu ( Ek MG6 ).

14 Mayıs 1998'de çekilen bir başka röntgende de akciğerlerin temiz olduğu, efüzyon veya kitle bulunmadığı görüldü ( Ek MG7 ). Hasta remisyondaydı.

Hastadan en son 2002 yılında komşuları vasıtası ile haber alındı. Günlük hayatını normal olarak yaşamaktaydı.